Tüm dünya son yıllarda
önemli bir teknolojik devrime eşlik ediyor.
İnternet nasıl
insanların, şirketlerin ve özel ya da kamu kurumlarının üretim ve iş yapma
biçimleri, dağıtım ve tüketim kanallarında tarihi bir dönüşüme yol açtıysa ve tüm
bu süreçler sonucunda insanlık internet öncesi döneme göre farklı bir toplumsal
yapıya eriştiyse, benzer nitelikte bir dönüşüm günümüze damga vuruyor.
Bu dönüşüm beklendiği
üzere metaverse cephesinden gelmedi. Geçtiğimiz yıllarda internetin bir üst
aşaması olarak lanse edilen ve insanlığın dijital ortamdan dijital evrene
geçişini sağlayacak olan metaverse bize gerçek dünyanın sanalllaştırılmış bir
replikasını, bir simülasyonunu vadediyordu. Metaverse her ne kadar başta iş
dünyası olmak üzere birçok çevrede büyük bir heyecanla karşılansa da balonu
çabuk söndü. Bugün en basitinden birçok insanı peşinden sürükleyen sanal
arsalar, NFT’ler tek kuruş para etmiyor; bunların vaatlerinin hepsi bir hayal
dünyasında çürüyüp gidiyor.
Metaverse aslında gerek
üreticiler gerekse potansiyel kullanıcı kitlesi için büyük bir engeli bünyesinde
taşıyarak hayatımıza girmişti. O da ciddi bir yatırım gerektirmesi ve özellikle
kullanıcıların bu sanal evrenin vaatlerinden faydalanabilmek için ciddi bir
harcamayı göze alması gerekliliğiydi. Tam da bu nedenlerle ve ek olarak tüm
dünyayı etkileyen bir ekonomik kriz sonucunda, metaverse dünyasının cazibesi
hızla solmaya başladı.
Bu yıldızın sönümüne yazımın
başlarında söz ettiğim büyük bir dönüşüm eşlik etmeye başladı. Bu dönüşüm de
yapay zekâ.
Internet hayatımızı
nasıl değiştirdiyse bugün yapay zekâ da aynı değişim ve dönüştürme gücüne sahip.
Yapay zekânın üretim ve
bölüşme biçimleri, çalışma hayatının kurgusu, sosyalleşme pratiklerimiz,
sanatsal üretim gibi tüm hayatımıza nüfuz eden ekonomik, sosyal ve kültür
yapılarında geri dönülmez dönüşümler yaratacağı ve bizi son derece farklı bir
hayata hazırladığı son derece aşikâr.
Üstüne üstük yapay zekâ hiçbirimize
uzak değil; herkes herhangi bir ek harcamada bulunmadan yapay zekânın
nimetlerinden hemen yararlanmaya başlayabilir. Yüzlerce çeşit ücretsiz yapay zekâ
programını ve uygulamasını bilgisayarınıza ve hatta her alan elimizde bulunan akıllı
bir cep telefonuna indirmek mümkün.
Yapay zekâ ile
kuracağımız ilişkide kontrolün kimin elinde olacağı, yapay zekâyı nasıl
yönlendireceğimiz son derece önemli görünüyor. Bu güç ve iktidar ilişkisi gelecekte
bizi nasıl bir dünyanın beklediğini şimdiden tasvir ediyor.
Yapay zekânın
etkilemediği ve etkileme ihtimalinin olmadığı bir sektör herhalde yoktur. Hepimiz
yapay zekânın hangi sektörü bugün nasıl etkilediğini ve yakın gelecekte nasıl
etkileyeceğini, farklı sektörlerdeki yapay zekâ uygulamalarını her gün heyecanla
okuyoruz. Yapay zekânın yakın ve uzak gelecekte işsiz bırakacağı meslekleri de
daha büyük bir heyecan içinde yine gün be gün takip ediyoruz.
Yapay zekânın en çok
etkileyeceği sektörlerin başında araştırma sektörü geliyor. Pazarlama ve
kamuoyu araştırmacıları da yapay zekânın işsiz bırakacağı meslekler listesinin
gediklileri arasında yer alıyor.
Buna karşın, yurtdışında
gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, araştırma sektörü çalışanlarının yüzde
93’ü yapay zekâyı sektörleri için bir fırsat olarak değerlendiriyor ve yüzde
80’i de sektörün yapay zekâdan olumlu yönde etkileneceğine inanıyor.
Araştırmacıların sadece dörtte biri yapay zekâ nedeniyle sektörde işten
çıkarmaların yaşanacağına inanıyor (Qualtrics,
How AI will Reinvent the Market
Research Industry).
Sia Insight olarak insan
kontrolündeki bir yapay zekânın geleceğine son derece inanıyoruz ve bu alandaki
teknolojik gelişmelere her geçen gün artan bir tempoda hayatımızda yer
veriyoruz.
Kantitatif ve kalitatif
bilgi toplama yöntemleri ile analiz teknikleri arasındaki kalın çizgilere çok
fazla inanmayan ve bu alanda daha çok entegrasyona yer veren bir araştırma
şirketi olarak, yapay zekânın nimetlerinden hem bilgi toplama hem de analiz
aşamasında faydalanıyoruz. Yapay zekâ bu tür ayrımları ortadan kaldırmak için
son derece değerli araçları bize sunuyor.
Biz insan odaklı,
hedefine insanı anlama yaklaşımını koyan bir araştırma şirketiyiz. Bizim işimiz
araştırmacılık. Daha geniş bir zeminde ifade edecek olursam, araştırmacılık ve
araştırmaya dayalı stratejik danışmanlık.
Yapay zekâ teknolojilerini
üretmek bizim uzmanlık alanımızın dışında. İşte tam da bu nedenle hem
ülkemizden hem de yurtdışından bu işin erbabı olan ustalarla ve şirketlerle birlikte
stratejik bir ortaklık kurarak yapay zekâyı günlük pratiklerimiz arasına tek
tek yerleştiriyoruz.
Bu çalışmaların ilk
adımında yapay zekânın olanaklı kıldığı yeni bir sorgulama tekniğini kantitatif
araştırmalarımıza entegre ettik. Bu teknik sonucunda elde ettiğimiz verileri de
yine yapay zekânın yardımıyla yorumluyor ve araştırmanın diğer alanlarında elde
edilen veriler ve içgörülerle birleştiriyoruz.
İkinci adımda da yapay zekâyı
kalitatif araştırmalarımızda, topluluk paneli (community panel) çalışmalarımızda, bu ay içinde kullanmaya
başlıyoruz.
Bu tür uygulamalar
aslında yapay zekânın araştırmacılık alanında kullanımının ilk adımları. Biz de
ilk günden tüm dünya ile birlikte bu adımları atıyoruz.
Önümüzde stratejisini çizdiğimiz
ve adımlarını belirlediğimiz, kalitatif ve kantitatif araştırmalarda yapay zekâ
kullanımına daha çok yer vereceğimiz bilgi toplama yöntemleri ve daha da
önemlisi analiz teknikleri geliştirme hedeflerimiz bulunuyor. Tüm bunları yakın
dönem içinde müşterilerimizle ve araştırma sektörü ile paylaşacağız.
Bu noktada vurgulamam gereken
önemli bir husus bulunuyor.
Eminim ki, kısa dönem
içinde ulusal ya da uluslararası birçok araştırma şirketinin çalışmalarında
yapay zekâ kullanmaya başladığını duyacağız. Bu, hiç beklenmedik ve şaşırtıcı
bir geliştirme değil. Ancak, bu noktada Sia’yı rakiplerinden ayrıştıracak
önemli bir farklılığın altını çizmek istiyorum.
Biz sadece yapay zekâyı
işimize entegre etmeyi hedeflemiyoruz, biz bir Sialı gibi düşünerek soru
soracak; bir Sialı gibi analiz yapabilecek ve içgörü üretebilecek; sağlam,
ayakları yere basan ve isabetli öngörülerde bulunabilecek bir yapay zekâ
yaratmanın peşindeyiz.
Biz üretimlerimiz esnasında
kendimizi yapay zekâya bağımlı kılmayacağız. Bu nedenle de yapay zekânın
tamamen araştırmacıların yerini alacağına inanmıyoruz. Evet, yapay zekâ bazı
araştırmacıları işinden edebilir.
Sia Insight olarak biz,
yapay zekâyı kontrol altında tutabilecek, onu doğru yönlendirebilecek ve ondan
maksimum verimi alabilecek ve her şeyden önemlisi yapay zekâ kaynaklı verileri,
bilgileri ve içgörüleri pazarlama dünyası için doğru tercüme edebilecek uzman
araştırmacıların geleceğine inanıyoruz.
Gelecek, yapay zekâ ile
barışık, onu doğru yönlendirme becerilerine sahip, dijital dünyanın nimetlerini
pazarlama dünyasına en doğru şekilde tercüme edebilecek araştırmacıların ve
araştırma şirketlerinin dünyası olacak.